Montella’dan Çarpıcı Açıklamalar
A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, Tivibu Spor’dan Çiğdem Günal’a verdiği röportajda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İşte Montella’nın ifadeleri:
“Çayı azaltmam gerek, uyku problemleri yaşıyorum”
-Önce Adana Demirspor, sonrasında A Milli Takımımız artık bizden biri oldunuz diyebilir miyiz?
“Olduğumu söyleyebilirim. Burada çok büyük bir sevgi yağmuruna maruz kaldım. Ben de aynı şekilde, fazlasıyla sevdiğim bir noktadayım.”
-Euro 2024’te A Milli Takımımızı ben de çok yakından takip ettim. Orada futbolcu sohbetlerinde Melih Demiral’a sormuştum. Montella’nın en Türk özelliği ne demiştim? O da çok çay içer demişti hocam. O günden bugüne daha fazla eklediğiniz özellikler oldu mu?
“O konuda katılmak zorundayım. Çok fazla çay içtiğim için azaltmam gerektiğini düşünüyorum. Çünkü uyku problemleri yaşamaya başladım. Ama burada kendimi gerçekten evimde gibi hissediyorum. Napoli kökenlerime benzer bir kültür var ve ait hissettiğim bir kültürdeyim.”
“İlkleri beraberinde getiren bir süreç oldu, bizi mutlu ediyor”
-Biz de o milli takımdaki o aidiyetinizi hissediyoruz. Türkiye A Milli Takımı’nda göreve başlamadan önce böyle bir grafik yaratacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
“Güzel bir süreç yaşadık şu ana kadar. İlkleri beraberinde getiren bir süreç oldu ve bu bizi çok mutlu ediyor. Futbolcularımıza ilklere imza attığımız için inanılmaz mutluyuz. Ancak bu ilkleri temel olarak kullanmamız gerekiyor. Özellikle de biz bu ülkeyi temsil ederken sahada belirli bir takım ruhunu yansıtıyoruz. Milletimizi temsil ederken beğeni toplamamız, bize artı bir mutluluk katıyor. Ama daha iyisini yapabileceğimizi de biliyoruz.”
“Durmak istemiyoruz, daha fazlasını yapabileceğimizi biliyoruz”
-A Milli Takımımızın başına birçok Türk teknik direktör de görev aldı. En az beş resmi maçta görev yapan teknik direktörler arasında %67’lik bir galibiyet oranına sahipsiniz. Bu da oldukça iyi bir istatistiğe tekabül ediyor. Bunu nasıl başardınız?
“Baktığınızda bunlar hepsi çok önemli başarılar. Bunları nasıl yaptınız diye sorarsanız, tabii ki tek başıma başaramadım. Futbolcularımızın sayesinde bunları başardık ve futbolcularımızın etrafında çalışan tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte bu başarıyı elde ettik. Bu başarılar bize mutluluk veriyor ama burada durmak istemiyoruz. Daha fazlasını yapabileceğimizi biliyoruz ve ileriye dönük çalışmaya devam ediyoruz. Son bir senelik periyotta FIFA sıralamasında 16 basamak yükseldik. Burada durmak istemiyoruz, devamını getirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.”
“Belki de son adım İstanbul’u birleştirmek”
-Milli takımımızın taraftarla bir bütünleşme problemi olmuştu geçtiğimiz zamanlarda. Ama farklı şehirlerde olmasına rağmen, artık milli takımımız taraftarla bütünleşti diyebilir miyiz?
“Taraftarlarımızın sevgisini ve tutkusunu Türk ruhuyla sahada hissedebiliyoruz ve bu bizim için çok önemli bir detay. Böyle bir birliktelik yaşadığımız için gurur duyuyoruz. Bunu daha iyi kılabilmek adına son adım belki de İstanbul’u birleştirmek olacak. Çünkü burada çok fazla farklı takım taraftarları var. Onları birleştirebilirsek, o zaman bir adım daha ileriye atmış oluruz ve hep birlikte çok daha güçlü oluruz.”
“Golcü sorularından sıkılmıştım ama artık keyif almaya başladım”
-Golcü konusunda zaman zaman eleştiriliyorsunuz. Uluslar B Ligi’nde en fazla gol beklentisi yüksek takımız şu anda. Bu hücum verimliliğini nasıl yarattınız?
“Aslında cevabı kendiniz verdiniz. Başta çok sıkılmaya başlamıştım ama artık bu sorudan keyif almaya başladım. Milli takım hocalığını yaptığınızda, çok fazla süreniz olmuyor çalışabilmek için. O yüzden kısa sürelerde denge oturtmanız gerekiyor. Topa sahip olduğunuz ve olmadığınız anları çok iyi birleştirmeniz lazım. En kısa sürede dengeyi yakalamanız gerekiyor. Bu konuda şunu başardığımızı düşünüyorum; hem Uluslar Ligi’nde en çok gol beklentisini yakaladıysak da, bütün gruplarda en az ikinci şans veren takımız. Yani futbolcuların özellikleri değil, takımın nasıl işlediği çok önemli.”
“Eleştirilere açık olmalı ama hiçbir şekilde etkilenmemelisiniz”
-İzlanda maçının ardından medyada yapılan eleştirilere Montella’ya artık ayıp oluyor yorumları oldu. Buna katılıyor musunuz?
“Milli Takım hocasıysanız, eleştirilere açık olmanız gerekiyor. Ama hiçbir şekilde etkilenmemeniz gerekiyor. Milli takım hocalığında herkesi memnun edemezsiniz. Zaten memnun etseniz, hocaya ihtiyacınız olmaz. O yüzden etkilenmediğiniz sürece eleştiriler her zaman olabilir.”
“Şansım olsa Milli Takım’da Icardi gibi ceza sahası içinde dünyanın en iyilerinden birini isterdim”
-Süper Lig’den biraz golcülerden örnek vererek sormak istiyorum. Yabancı golcülerden diyelim. Osimhen, Icardi, Immobile gibi saf bir santrafor olsaydı, oyun anlayışı değişir miydi? Yoksa aynı oyun anlayışıyla mı devam ederdi?
“Ama onlar Türk değil, değil mi? Bu mantıklı bir soru. Yani cevabım şu olabilir; bir teraziniz var ve o oyuncuların kalitesini teraziye koymanız gerekiyor. O kaliteyi koyduktan sonra da, onları en iyi şekilde nasıl performans verdiğinizle alakalı yorumlarınıza eklemeniz gerekir. O yüzden cevabım bu şekilde.”
-Futbolculuk döneminizde büyük bir santrafordunuz. Şu anki şartları da göz önünde bulundurduğumuzda Montella’nın on birine girer miydiniz?
“Kısa boylu olduğum için oynatmazdım.” (Gülerek)
-Peki, az önce yabancı golcülerden örnek verdim ama şöyle bir yabancı golcüleri de göz önünde bulundurursak, Süper Lig’de keşke benim takımımda olsaydı bu Türk olsaydı dediğiniz var mı?
“Ceza sahası içinde Icardi belki de dünyanın en iyi forvetlerinden biri, onu diyebilirim.”
“Hollanda maçında 2. goldeki düşüncelerimiz değişmiyor. Hollanda maçı içimizde bir ukde olarak kalacak”
-EURO 2024 konuşmak istiyorum şimdi de. Şöyle bir baktığınızda aslında Türkiye 2008’den bugüne kadar bir başarı elde edemiyordu. Nasıl bir EURO 2024 geçirdik?
“Çok güzel anlar yaşadığımız bir EURO 2024 geçirdik. Hatta beraber de üzüldüğümüz anlar oldu. Halen Hollanda mağlubiyetini atamıyorum çünkü özellikle ikinci goldeki düşüncelerimiz değişmiyor. Avrupa Şampiyonası’nda gösterdiğimiz performans, birliktelik, bayrağımıza bağlılık olsun, taraftarlarımızla bir bütün olmuşuz. Daha fazlasını hak ediyorduk. Hayal de kuruyorduk, açıkçası çünkü bir adım daha ileriye gidip büyük bir tarihe imza atabilirdik ama o ikinci gol derin bir üzüntü yarattı hepimizde. Hollanda karşılaşması içimizde bir ukde olarak kalacak, çünkü Euro 2000’i hatırlıyorum; İtalya’yla 1-0 öndeyiz, 90. dakikada 2-1 kaybediyoruz. Bu da onlardan biri, Hollanda maçı da içimizde kalacak maalesef.”
“Genç ve yetenekli bir jenerasyona sahibiz”
-Medyada bu jenerasyonun, bu kadronun gelmiş geçmiş en iyi kadro olduğuna dair yorumlar var. Siz nasıl görüyorsunuz?
“Karşılaştırmaları yapmak çok normal. Çünkü 2002’den itibaren büyük bir boşluk yaşadık. Genç ve yetenekli bir jenerasyona sahibiz. Çok yetenekli oldukları için potansiyellerinin nereye ulaşabileceğini bilmiyoruz. Birlikte çok fazla gelişebiliriz. Çok daha iyi işler yapabiliriz.”
“Türk yüreğinin arkasındaki her şeyi oyuncularımız barındırıyor”
-Türk yüreğiyle oynamaları beni gururlandırıyor demiştiniz. Oyuncularımıza baktığımızda kulüp performanslarıyla, milli takım motivasyonlarının nasıl olduğunu görüyorsunuz?
“Türk yüreğinin arkasında cesaret, azim, başarıya istek ve mücadele ruhu vardır. Oyuncularımız bunların hepsini barındırıyor. Bunu hissetmek ve hissettirebilmek gerçekten beni gururlandırıyor. Onları sadece ben değil, teknik ekibim de takip ediyor. Maçları yerinde izleyince göremediğiniz birçok detayı görebiliyorsunuz. Özellikle hocalarının futbolcularımızdan ne istediğini bilmek, strateji belirlememize yardımcı oluyor. Bir metot uygulayıp, onları hızlı bir şekilde milli takıma monte edebiliyoruz. Sadece aramızda olanları değil, aramızda olabilecekleri de takip ediyoruz. İlk defa milli takımın başındayım ve bu kadar yoğun bir tempoda geçeceğini kestirememiştim. Sorumluluk sahibi olduğunuzda bu şekilde çalışmanız gerektiğini biliyorsunuz. Bir ülkeyi temsil ediyoruz.”
“Kerem’in yakaladığı seviyeden dolayı gerçekten mutluyum. Benfica’ya gitmeden önce Kerem’le iletişim halindeydik”
-Özellikle Kerem Aktürkoğlu’nu konuşmasak olmaz. Benfica’da harikalar yaratıyor. Gittiği gibi hemen gollerine bir gol canavarına dönüştü. Gitmeden önce size danışmış mıydı? Fikrinizi almış mıydı?
“Yakaladığı seviyeden dolayı gerçekten mutluyum. Çünkü geçen sezon çok rahat oynayan bir dönem geçiriyordu. Takım değiştirmek, belki de toparlanmasına ve öz güvenini yeniden kazanmasına yardımcı oldu. Çünkü biz ilk geldiğimizde de çok önemli işlere imza atmıştı milli takım için ve son dönemde de hepimiz biliyoruz; çok güzel işler yapmaya devam ediyor. Bu şekilde performans vermesi ve böyle de bizi gururlandırması çok güzel.”
-Konuştu mu sizinle gitmeden önce? Danıştı mı size? Fikrinizi aldı mı?
“Evet, futbolcularımızla sürekli iletişim halindeyiz. Kendisine de Benfica’ya imza atmadan önceki gün izin vermiştik gitmesi için. Çünkü milli takım toplanması ve bir gün geç gelmesi gerekiyordu. Bu süreçlerde tabii ki de futbolcularımızla her seferinde konuşuyoruz ve iletişim halindeyiz. Fikir alışverişi yapmayı tercih ediyoruz.”
“Semih’i oynamasa da çağırmaya devam ediyorum. Belki şu an pozisyonunun da belirlenmesi lazım”
-EURO 2024 boyunca Semih Kılıçsoy’u neden oynatmadınız diyerek eleştirildiniz. Beşiktaş taraftarı da şu anda biraz van Bronckhorst’a tepkili. Neden oynatmıyor Semih’i gibi? İşinize biraz fazlaca karışıldığını düşünüyor musunuz zaman zaman?
“Hem futbolculuk hem de hocalık dönemimden bahsedeceğim. Futbolcuyken, ben hiçbir hocanın en iyi oyuncuları sahaya koymadığını görmedim. Bu, düşündükleri gibi bir durum değil. Bir hoca hiçbir zaman etkilenmez böyle şeylerden. Semih Kılıçsoy çok yetenekli bir futbolcu, belirli yeteneklere sahip. Teknik kapasitesi yüksek, belki çok hızlı olmasa da fiziksel olarak belirli özelliklere sahip. Gelecek için umut veren bir futbolcu. Çok oynamasa da milli takıma çağırmaya devam ediyorum çünkü gelecekteki milli takımımızda bir değer olacak. Belki şu an pozisyonunun da belirlenmesi lazım. Genç futbolcuların gelişimi hiçbir zaman standart değildir. Belli bir çizgide gitmez; baskılar altında nasıl tepki veriyor, oynamadığında nasıl reaksiyon veriyor, oynadığında neler yapıyor; bu çizelgeyi takip etmek gerekiyor.”
-Pozisyonu konusunda da bir netlik yok dediniz. Siz Semih hangi pozisyonu en uzun görüyorsunuz? Kanat forvet mi, forvet mi? Yardımcı forvet mi? Size göre Semih nasıl bir profilde olmalı?
“Gelişimi devam eden bir futbolcu olduğunu net bir şekilde söylemeliyim. Yani hala gelişime çok açık. Modern futbola baktığınızda, kanat oynayabilmek için hız çok önemlidir. O yüzden solda belki şu anda solda da oynayabiliyor. Forvet olarak oynattığınızda, etrafınızdaki futbolcular da çok önemli. Tek başına kaldığında zorlanabilir mi? Ya da ikinci bir forvet olarak düşünürsek, topa sahip olmadığı bölümlerde geliştirilmesi gerekiyor. Bunlar hep gelişim içerisinde ve devamını kendisi getirmesi gerekiyor.”
“Kenan’ın sadece güzel goller atması gerekmiyor, çirkin goller de atabilir”
-Kenan’dan da bahsetmek istiyorum. Kenan son oynanan derbide harikalar yarattı. Montella bana kendimi gösterme inancını veren ilk antrenörlerimden dedi ve size olan minnettarlığının da altını çizdi. Kenan hakkında neler söylersiniz? Bu performansı milli takıma nasıl yansır?
“Zihniyet olarak oturmuş bir futbolcu olduğunu söylemeliyim. Geçmişle yetinmeyen, sürekli daha iyisini yapabileceğine inanan bir futbolcu. Juventus’un 10 numarasını giymek büyük bir sorumluluk. Dar alanda çok yetenekli bir futbolcu ama onun akabinde de uzun mesafeli pozisyonlarda da yeteneğini görebiliyorsunuz. Bunların ikisini görmek çok kolay değil. Şunu da daha fazla geliştirebilir; sadece güzel goller atması gerekmiyor. Çirkin golleri de atması gerekiyor. Kaleye saldırı anlarında rakip kaleye giderken, sadece güzel gol değil; o tamamlayıcı, böyle tesadüf gibi gözüken çirkin golleri de atmak çok fark yaratır. Onları da kafasına yazması gerekiyor ama gerçekten büyük bir yetenekten bahsediyoruz.”
“Yunus’u Eylül’de çağırmamam fiziksel adım atmasına neden oldu”
-Yunus Akgün. Adana Demirspor’daki performansına geri döndü. Sizinle birlikte zaten çıkış yakalamıştı. Ondaki bu inişli çıkışlı performansı neye bağlıyorsunuz?
“Çok büyük bir yetenekten bahsettiğimizi söylemeliyim. Az önce de söylediğim gibi o da genç futbolcular arasında sayabileceğimiz bir oyuncu. Genç futbolcularda gelişim standart olmuyor. Belki de eylül ayında onu milli takıma çağırmam, ekstra bir fiziksel adım atmasına neden oldu ve daha farklı yaklaşması gerektiğini anlamış olabilir. Böyle bir performans göstermesi de hepimizi çok mutlu ediyor.”
“Herkese karşı mücadele veririz”
-Karadağ maçından önce rakip takımın teknik direktörü sizinle ilgili bir açıklama yapmıştı ve sizinle birlikte Türk Milli Takımı’nın dünyada boy ölçüşebileceği bir takım yok demişti. Katılıyor musunuz buna?
“Bana gurur veren bir açıklamaydı. Çünkü kendisiyle bireysel olarak tanışmıyordum, eski bir futbolcu ve iyi bir hoca. Ondan böyle iltifatlar almak beni gururlandırdı. Herkese karşı mücadele edebilme zihniyetine sahibiz. Herkese karşı mücadelemizi veririz; kazanırız, kaybederiz, hak edersiniz, hak etmezsiniz. Bunlar futbolun içinde var ama sonuna kadar her zaman rekabetimizle ve mücadelemizi herkese karşı koymaya hazırız.”
“Çeyrek finalde ilk 5 takım arasındaydık”
-EURO 2024’te Hollanda karşılaşmasından sonra Avrupa’nın en büyük beş takımından biriyiz. Şeklinde açıklamanız olmuştu. Uluslar Ligi’ndeki performansımıza baktığımızda, ilk beşte kaçıncı sıraya koyarsınız milli takımımızı?
“Aslında bir istatistik olarak söylemiştim. Çünkü potansiyel olarak baktığınızda yarı finale yükseldiğinizde ilk üçte görürsünüz kendinizi. Biz de çeyrek finalde hani diğer takımlarla beraber ilk beşin içinde olarak görüyoruz kendimizi. Hedefimiz önümüzdeki iki maç. Özellikle ilk maçımız çok önemli çünkü biz tekrar A Ligi’ne yükselip orada boy ölçüşmek istiyoruz.”
“Hedefimiz Dünya Kupası’na katılmak ve orada başarı elde edebilmek”
-Tabii gerçekleştirilecek çok fazla hedef var ama şöyle bir baktığımızda Türkiye’de görev süreniz boyunca en büyük hedefiniz ne? Bir kupa kazanmak mı? Yoksa uzun zamanda bir futbol ekolü oluşturmak mı hocam?
“Gelecekte her zaman hedefler var, olması gerekiyor. İnsanlar her zaman hayal kurar. Hayallerinizi gerçekleştirmek için çok çalışmanız gerekiyor. Ama ilk hedefimiz A Ligi’ne yükselmek. A Ligi’nde uzun süre kalabilmek. En kısa sürede de Dünya Kupası’na katılmak istiyoruz. Avrupa kıtasından daha az katılıyor, o yüzden Dünya Kupası’na katılmak daha zor. Hedefimiz Dünya Kupası’na katılmak ve orada başarı elde edebilmek. Bunu yapabilmek için çok çalışmamız gerekiyor ve şimdiki zaman bizim için çok önemli. Ama tabii ki de hayallerimizi beslemek için de çok fazla çalışmamız gerekiyor.”
(Manchester United iddialarıyla ilgili) “Böyle konuşmalar ve spekülasyonlar olduğunda çok fazla önem vermem”
-Biraz da sizin geleceğinizle ilgili sorular sormak istiyorum. Manchester United’da Erik ten Hag’ın ayrılığı sonrası isminiz geçti. Siz de fazlasıyla rastlamışsınızdır. Herhangi bir temas oldu mu? Size o taraftan herhangi bir bilgi geldi mi?
“Soruyu anlamıştım, bugün çok fazla da başlık verdiğimizi düşünüyorum. Böyle sorular geldiği zaman cevap vermek gerekir mi, gerekmez mi? Bazen hocalar tıkanıyormuş gibi hissedebilir. Size böyle bir teklif gelse, ben size gerçekleri sorsam, sürprizle karşılaşır mısınız? Ben hocalığa başladığımdan beri şu prensiple ilerliyorum; böyle konuşmalar ve spekülasyonlar olduğunda çok fazla önem vermem. Kendimle alakalı konuşmayı sevmem. Egoları olmayan bir insanım. Bu tür olaylar yaşandığında eğer gerçekse, bunu ilk duyan takım menajerimiz, futbol sorumlumuz Ceyhun Bey ve başkanımız olur. Bu konuda ben sadece buraya bütün yoğunluğum var. Böyle de devam ediyor. Bu sebepten dolayı, birçok tarihi fırsatı kaçırmış olabilirim. Bu benim kişisel görüşüm ve ilerleme şeklim. O yüzden egosuz bir insan olduğum için bu tarz şeylerde kendimle alakalı konuşmayı sevmiyorum.”
“Milli Takım ve kulüp takımı aynı anda çok zor olur”
-A milli takımı çalıştırırken bir kulüp takımı çalıştırmaya nasıl bakar Montella?
“İki görevi de çok kötü yaparsınız diye düşünüyorum. Çok zor olur böyle bir şey. Belki bir ya da iki ay götürebilirsiniz ama uzun süreçlerde götürülebilecek bir durum değil. Eğer bir büyük takımın başında değilseniz ve çalıştığınız takım o futbolcuların geldiği lige aitse, o zaman belki götürülebilir. Ama bu tarz durumlarda çok zor.”
“Başkanımız ve Ceyhun Bey’le güzel ilişki içindeyiz”
-Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi değişti. Öncelikle Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetimine başarılar dileyelim. Yeni yönetimle ilişkiniz nasıl?
“Çok güzel bir ilişkimiz olduğunu söylemeliyim. Sadece Ceyhun Bey’le değil, başkanımızla da. Başkanımızın karakterlerimizle ilgili bir benzerlik olduğunu gördüm. O da benim gibi konuşmadan daha çok icraata önem veriyor. Göstermeyelim ama çalışalım, ondan sonra gösterelim; bu benim tarzıma uygun bir yapı. Çok güzel bir ilişki kurduğumuza inanıyorum.”
“Çalışan herkese bir villa değil ama daire ayarlanması gerekebilir”
-Sayın Hacıosmanoğlu’nun bir sözü oldu; Dünya Kupası’na takımın katıldığı takdirde bütün oyunculara bir villa vereceğini söyledi. Bu oyuncular üzerinde bir motivasyon sağladığını düşünüyor musunuz?
“Genel olarak farklı motivasyonlara bağlı olarak mücadele ediyoruz. Ama tabii ki de bu tarz başarı yakalandığında, güzel motivasyonları eklemek çok önemli. Başkanımız belki o an farkında değildi ama takımın etrafında çalışan insanlar da var. Yani herkese bir villa değil de, böyle bir daire ayarlaması gerekecek. Çünkü arkada çalışan önemli bir grubumuz var.”
-Google’a sorduk. Montella’yla ilgili en çok neleri merak ediyorsunuz dedik. Bakalım neler merak ediliyormuş. Montella’nın kuaförü merak ediliyormuş.
“Aslında son dönemlerde daha çok Roma’da gözüksem de, bizim milli takım takip eden bir berberimiz de var. O geldiğinde saçıyla ilgilendiği için arada ben de ona gidiyorum. Bunu beğendikleri için mi, yoksa beğenmedikleri için mi araştırdıklarını merak ediyorum.”
-İkinci olarak Montella’nın maaşı merak ediliyormuş. Burada herhalde Adana Demirspor’daki vergi rekortmenliğinden dolayı olabilir.
“Doğru soru şu olmalı; ben ne kadar para harcıyorum? Aslında bunu araştırmaları daha mantıklı olur diye düşünüyorum.”
-Montella’nın İstanbul’da gittiği mekanlar merak ediliyor. İstanbul’da çok fazla geziyor musunuz?
“Yani çok fazla gezme fırsatım olmuyor açıkçası yaptığımız işlerden dolayı ama fırsatımız olduğunda akşamları yemek yemeye çıkıyoruz.”
-Bir boğaza gidiyorsunuzdur.
“Bazı uluslararası restoranlar ve bazı Türk restoranları var. Riva’da daha çok yemek yemeyi tercih ediyorum. Çünkü gerçekten burada lezzetli yemekler var. Bazen de boğaza gidiyorum.”
-Montella’nın forvetsiz oyununu konuştuk ama tabii ki en çok arananlar arasında.
“Gerçek olduğuna inanmak istemiyorum. Bir metot olarak elimizdeki oyuncuların kalitelerine göre oyun kurgusunu yapıyoruz. Şu anda belki bir tek buna yöneliyor insanlar, ama aslında daha geniş bir yelpazeden bakmamız gerekiyor.”
-Az önce röportajda boyunuzun altını çizmiştiniz ama boyunuz merak ediliyor.
“Yani eskiden 1.72’ydim ama yaşlandıkça da kısaldığımı düşünüyorum.”