13. Uluslararası Fetih Kupası Sona Erdi
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Okçular Vakfı tarafından düzenlenen 13. Uluslararası Fetih Kupası, 43 ülkeden 710 sporcunun katılımıyla başarıyla tamamlandı. İstanbul’un Okmeydanı’ndaki Okçular Vakfı Tesisleri’nde gerçekleşen bu prestijli etkinlikte, hem geleneksel hem de modern okçuluk kategorilerinde final karşılaşmaları bugün yapıldı. Dereceye giren sporculara ödüllerinin verilmesinin hemen ardından, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Bilal Erdoğan, Fetih Kupası’nın 13. kez düzenlendiğini vurgulayarak, dünyanın dört bir yanından önemli okçuların İstanbul’da mücadele ettiğine dikkat çekti. İstanbul’un okçuluk sporunun merkezi olduğunu belirten Erdoğan, “Bu 13. Fetih Kupa’mız. 2013 yılından beri devam ediyor. Okçular Vakfı, 572 yıldır okçuluk sporunun dünya merkezi olan noktada kurulmuş bir kurum. Bu tarihi mirası ihya etmek ve canlandırmak amacıyla faaliyete geçtik. Burası benim çocukluğumun geçtiği mahalle olduğu için de ayrı bir anlam taşıyor. Okmeydanı, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettikten sonra okçuların yetişmesi için vakfettiği bir yer. Bugün de o geleneği sürdürüyoruz. 572 yıldır dünyanın en iyi okçuları burada yetişmeye devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, Fetih Kupası’nın her yıl 29 Mayıs tarihlerinde düzenlendiğini ve bu tarihin mekânın tarihini anmak için seçildiğini ifade etti. “Burada hem geleneksel yayda, hem olimpik yayda, hem de makaralı yayda dünyanın en büyük yarışmalarından birini gerçekleştiriyoruz. Dünya Okçuluk Federasyonu takviminde yer alan bu etkinlikte, dünya çapında tanınmış sporcular yarışıyor. Örneğin Mete Gazoz gümüş madalya kazandı, Öznur Cüre ise bronz madalya aldı. Bu sporcular, sadece ülkemizin değil, dünyanın önemli okçuları arasında yer alıyor.” dedi.
Erdoğan, bu sporcuların adlarını taşıyan tarihi menzil taşlarının dikildiğini belirterek, “Tokyo Olimpiyatları’nda altın madalya kazanan Mete Gazoz için menzil taşı dikmiştik. Şimdi de Öznur Cüre için, paralimpikte altın madalya kazanmasının ardından bir menzil taşı dikmiş olduk. Bu taş, aynı zamanda bir kadın okçu için dikilen ilk menzil taşı olma özelliğine de sahip. Burada, bu mirasın canlı bir şekilde yaşadığını görmek, dünyanın dört bir yanından gelen sporcuların burada kıyasıya yarıştığına tanıklık etmek oldukça anlamlı.” ifadelerini kullandı.
Ödül miktarlarının da cazip düzeyde olduğunu belirten Erdoğan, “Bu yıl yanlış hatırlamıyorsam 800’e yakın okçu katıldı. Katılamayan sporcuların da oldukça üzgün olduğunu biliyoruz. Herkes burada yarışmak istiyor. Umuyorum ki nice yıllar, nice olimpik şampiyonlar ve önemli sporcuların burada yarıştıklarına şahitlik edeceğiz.” dedi. Ayrıca, Türk Geleneksel Okçuluğu’nun sadece müsabaka kazanmanın ötesinde bireysel gelişimi de hedeflediğini vurguladı.
Erdoğan, “Buradan yetişen sporcuların müsabakalarda iyi dereceler almalarının yanı sıra, bireysel gelişim açısından da iyi insanlar olmalarını arzu ediyoruz. Bu mesajı buraya gelen tüm okçulara iletmeyi umuyoruz. Önümüzdeki olimpiyatlarda da ülkemiz nice madalyalar kazanır.” şeklinde konuştu.
Yeni Bir Dönem: Dünya Geleneksel Okçuluk Birliği
Bu hafta, 15 ülkenin başlangıç niyet beyanlarıyla burada Dünya Geleneksel Okçuluk Birliği’nin kurulması için imzalar atıldığını belirten Erdoğan, “Dünya Etnospor Birliği olarak 2015 yılından beri faaliyet gösteriyoruz. Geleneksel okçuluk, geleneksel sporlar arasında önemli bir yere sahip. Farklı ülkelerin ve kıtaların farklı sporlarıyla birlikte, bünyemizde 27 ülkeden 42 federasyon bulunuyor. Her geçen yıl üye ülke ve federasyon sayımız artıyor.” dedi.
Her yıl Dünya Etnospor Forumu’nu düzenlediklerini ve İstanbul’da Etnospor Kültür Festivali’ni gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, “Ayrıca, iki yılda bir Dünya Göçebe Oyunları yapılıyor. Önümüzdeki dönemde dört yılda bir gerçekleşecek Etnospor Oyunları’nı organize etmek için de çalışmalara başladık. Daha fazla kıtanın dengeli temsil edildiği geleneksel sporlarla bir etkinlik planlaması yapıyoruz. Dünya toplumları, kendi kültürlerini yaşatmayı istiyor. Biz de Dünya Etnospor Birliği olarak geleneksel sporları ihya etmek amacıyla bu hedefi güdüyoruz.” şeklinde sözlerini sürdürdü.
Erdoğan, “Dünyanın kültürel zenginliğini korumak ve yaşatmak, toplumların kendi kimliklerini özgüvenle taşıyabilmelerine olanak sağlamak istiyoruz. Dört yılda bir yapacağımız etkinliğin startını verdiğimizde, umarız 2027 yılında bu yeni çağrıyı gerçekleştirebiliriz. Bu süreci heyecanla takip ediyor ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.